Peyami Safa'nın bir kitabını bitirdim az önce . Yazılanlardan kısa bir kesit aktaracak olursam :"İnsanın içinde özüne giden iki biçim vardır . Biri asıl doğuştan gelen saf özü diğeriyse yaşadıkları ve edindiği tecrübelerle elde edilen karakterinin özü . İşte insanın kararlarında etkisi olan iki öz budur . Sizi seven birisi için de saf özünüzü bir kere görmesi O'nun için yeterli, içinizdeki kötülük baskın olmasına rağmen; bu saf tarafınıza odaklanıp bunu hayal dünyasında yücelterek sizi olmadığınız biri gibi görmeye başlayacak . Sonrası hayal kırıklıkları, obsesyon, alışkanlıklar ..."İnsanların genelde kendilerini yüceltenler yerine çöp gibi davrananları seçmesinin bir sebebi de bu olabilir . Gerçekle olmak, onunla kalmak kimseye yetmiyor . Her daim saf öze tutunup hayalimizdeki erkeği, kadını yaratmaya çalışıyoruz .
Ben bunu aşktan ve sevgiden öteye taşıyıp insanın tüm hayatına yaymak istiyorum . Ve şöyle bir çıkarımda bulunuyorum :" İçimizde bizimle beraber bir meleği ve bir şeytanı taşıyoruz . Verdiğimiz kararlar ve yaşadıklarımız , ikisinin kararları sonucu ortaya çıkıyor . Ama bunlar tamamen siyah ya da beyaz değil . Adeta melek ve şeytan ortak kararlarla hareket ediyorlar . Ve sonuç olarak bizlerin hayatı çıkıyor ortaya . Tabi hangisinin daha baskın daha güçlü olduğuna karar veren de bir üçüncü olan kendi irademizin kararı . Bu hayatta ne büyük zorluklar yaşarsak yaşayalım her zaman iyiliğe tutunmak bizim elimizde . Her zaman ışıktan yana olun içinizi karartmayın ... Kötülüğe yol almanın sonu olmadığı gibi iyi olmaya çalışmanın da bir sonu yoktur .
Comments