Zamanda geriye gitme şansımız olsaydı , atalarımızın verdiği kararların yaşama iç güdülerine dayalı olarak bugün verdiğimiz kararlara kıyasla bir benzerlik taşısa da büyük ihtimalle bizlere çok basit geldiğini görürdük . O günden bugüne, gelişen teknoloji ve toplumların yaşantısının daha sistematik ve kompleks bir hale gelmesi verdiğimiz her kararın birey olarak geleceğimiz hakkında bizlerin daha ileriyi görmesinde daha sınırlayıcı olmuştur .
Binlerce yıl önce atalarımızın hayatı , avlanmak, korunmak için sığınak bulmak gibi hayatta kalmaya dayalı ve bir elin parmağını geçmeyecek kadar az ama sonucu her daim hayatta kalma üzerine kurulu kararlarla geçebilmiştir .
PEKİ YA BUGÜN?
Bugünümüze baktığımızda sıradan insanlar olarak can güvenliğimiz hayatımızda aldığımız kararlar üzerinde çok büyük bir etki bırakmıyor . Ama toplumların gelişmesi işlerin daha sistematik ve kompleks bir düzende işlemesi birey olarak verdiğimiz kararların sayısını gittikçe arttırıyor . Üstüne teknolojinin ilerlemesi dijitalleşmeyle farklı farklı hayatların varlığına tanık olmak , insanlara önlerindeki seçeneklerin kısıtlı olmadığını gösteriyor .
Bu durum her ne kadar bizlerin gözlerini ışıldatsa da ; karar vermeyi de bir o kadar zorlaştırıyor . Tercihlerin çokluğu, attığımız her adımın önümüze farklı bir yol ayrımı sunması bizleri iki arada bir derede sıkışmış ve stresli bir hale sokuyor . Çünkü çok eski bir süre önce değil sadece birkaç yüzyıl önce bile atalarımızın hayatı bu kadar karmaşık değildi . Ve beyinlerimizin bu sürece evrimsel olarak ayak uydurabildiklerini sanmıyorum .
TERCİHLERİMİZİN HAYATIMIZDAKİ DUYGUSAL ETKİLERİ
Küçük ya da büyük . Hayatımızın her anında karşımıza çıkan tercihler , anlık bir etki yaratabileceği gibi kelebek etkisi edasıyla bir on yıl sonra "o" anı hatırlayarak vereceğimiz tepkinin kaderini oluşturabilir . Yani yemek yerken ne izleyeceğiniz kadar basit bir konudan ; belki de hayatınızın geri kalan kısmını baştan sona değiştirecek kadar büyük bir karar olabilir .Bu konuda hayata dair kafamda iki görüş ortaya çıkıyor birincisi : "Hayat o an bizlerin cehaletiyle alay edip geleceğimizin belirsizliğiyle bizleri cezalandıracak kadar acımasız ; ya da hayatın kendisine dair heyecan duymamızı isteyip , her adımımıza renk kattığını düşünecek kadar genç bir ruha sahip . Şahsen hayata dair bu iki görüşüm de ruh hallerime göre birbirlerini yalanlamakla meşguller .
Ya da daha geniş düşünüp her birimizin birer yıldız tozu olduğu ve bir şekilde birbirimize bağlı olduğunu varsayalım . O zaman da her birimizin sayısız eylemleri birbirlerini tetikleyip kimsenin ön göremediği kadar geniş bir perspektifte tamamen neden sonuç ilişkisine dayanarak sonuca ulaştığımız bir dünya çıkıyor . Yani bir işi yapmaya karar verdiniz ve o yola çıktığınızda kontrol edebileceğiniz ve sizi sonuca ulaştıracak eylemlerin belki de sadece yüzde yirmisini kontrol ediyorsunuzdur . Şahsen en gerçeğe yakın dünya modeli böyle olsa da , ben bu dünya modelini biraz yavan buluyorum . Hatta bu koskoca evrende bizi biraz daha yalnızlığa ve duygudan yoksun bir Dünya'ya iten bu düşüncenin tek seçeneğimiz olduğuna inanmıyorum .
HER ŞEY YOLCULUKLA İLGİLİ VARDIĞINIZ DURAKLA DEĞİL !
Her şeyden önce bizi biz yapanın sadece eylemlerimiz değil onları neden yaptığımız ve ne hissederek yapmış olduğumuzdur bence .O yola neden çıktık ? O yolda mutlu hissediyor muyuz ? O yolda yürümek bizi gereğinden fazla mı zorluyor ? O yolda yürümek bizi heyecanlandırıyor mu yoksa her attığımız adımda biraz daha hayattan uzaklaşmış ve ölüme yaklaşmış mı hissediyoruz ? Çünkü zaten kontrol edemediğimiz tek şey olan zaman ,bizi her dakika her saniye ölüme yaklaştırmak için dur duraksız çalışıyor .Ve ölüm de her birimiz için kaçınılmaz yolun tek sonu . Ve ben hiçbirimizin nefes aldığımız dakikalar boyunca o son anı düşünüp tüm yolu kendimize zehir etmek isteyeceğimizi sanmıyorum .
Buradan varmaya çalıştığım nokta , aldığımız kararlarda, sonuca odaklanıp bir şeyler başarmaya çalışmaktansa , hayatın kendi akışı gibi sadece zamanda kalıp andan keyif almaya bakalım .
Yolun sonu her türlü gelecek . Önemli olan o yolu nasıl geçirdiğimiz sona nasıl ulaştığımızdır.
Peki hayatta sizleri de zorlayıp bir türlü veremediğiniz kararlar var mı ? Bizimle paylaşın !
Comments